Yapının yatay sargılanması, dayanımı %70,
düşey sargılama %40, yatay+düşey sargılama %110 kadar artırmaktadır. Sadece
yataya sargılama, sadece düşey sargılamadan daha etkilidir.
Orijinal detayla üretilen güçlendirilmemiş
numunelerde görülen hasar şekli, deprem sonrasında kırsal yapılarda görülen;
X çatlakları, köşe hasarı, duvarın düzlem dışı devrilmesi, ani hasar ve
göçme oluşumu, çatının kullanıcıların üzerine göçmesi, derin çatlaklar,
oluşumuna benzemektedir. Yapıların yatay yada düşey sargılanması ile yığma
yapılarda görülen hasar şekli önemli ölçüde değişmiştir.
Derin X çatlakları ile gelen gevrek ve ani
göçme yerini daha düzgün dağılımı, daha yavaş ilerleyen ve sünek olarak değerlendirilebilecek bir göçme şekline
bırakmıştır. Çatlaklar düşey sargılamadan en az etkilenen bölgeler olan
pencerelerin altındaki duvar parçalarında yoğunlaşmıştır. Yatay ve düşey
sargılar sayesinde %100‘lere varan dayanım artışı
elde edilmiştir. Ancak rijit cisim ötelenmesi
sonucu elde edilen iyileştirme belirli bir seviyeyi geçememiştir. Bu sorun,
düşey sargıların temelin altından geçirilmesi ile çözülebileceği
düşünülmekle beraber bu uygulama pratikte zordur. Ayrıca yer altı sularının
lastiklere verebileceği hasarında göz önüne alınması gereklidir.
Elde edilen sonuçlara göre, önerilen
güçlendirme metodunun kullanıcılara deprem esnasında en azından konutu terk
edecek kadar zaman tanıyacağı düşünülmektedir. Hedeflenen konut türünün
ekonomik değerinin yüksek olmaması nedeniyle, sadece kullanıcıların
hayatının kurtarılması doğru bir yaklaşım olarak görülmektedir. Ayrıca
çevre açısından problem teşkil eden atık oto lastiklerinin kullanılması
çalışmanın bir diğer olumlu yönüdür.